top of page
Yazarın fotoğrafıEzgi Köse

KİRA SÖZLEŞMESİ DÜZENLENİRKEN YAPILAN HATALAR

#Kira sözleşmesinde #kefil genelde herkesin bildiği, gerekli gördüğü bir husustur. Ancak kefilden imza alırken yapılan eksiklikler kefalet ilişkisinin geçersizliğine sebep olabilir.


Kefalet sözleşmesiyle kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi durumda, söz konusu borçtan şahsen sorumlu olacağını taahhüt etmektedir. Daha yalın bir anlatımla bu sözleşme ile kefil, borçlunun asıl borcu ifa edememesi riskini üzerine alır.


6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 Sayılı Kanun) "Şekil" başlıklı 583. maddesi şöyledir:

"Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.

Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.

Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz."


Dolayısıyla sözleşmeye sadece kefil yazıp altını imzalatmak yeterli değildir.

  1. Kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması,

  2. kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihinin belirtilmesi,

  3. müteselsil kefil olması durumunda; kendi el yazısıyla "müteselsil kefil" olduğunu belirtmesi şarttır.

Kefalet sözleşmesi için Kanun'da öngörülen bu şekil kuralı, bir ispat şekli olmayıp, geçerlilik şekli niteliği taşır. Bu nedenle, kefalet sözleşmesi Kanun'da öngörülen bu şekle uygun yapılmazsa, sözleşme 6098 Sayılı Kanun'un 12/2. maddesi gereğince hükümsüz olacaktır.


TTK'nın 7. maddesinde düzenlenen ticarî teselsül karinesi uyarınca, açıkça müteselsil kefil yazılmamış olsa da, ticarî borçlara kefaletin müteselsil kefalet olduğunun kabul edilir. Yine, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve tarihin de yazılması gerekir.


  • YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2016/2405 K. 2016/10936 T. 18.6.2016

"Görüldüğü gibi, kefalet senedinde kefaletin müteselsil kefalet olduğu açıkça belirtildiği gibi, 6102 Sayılı TTK.nın 7.maddesinde hükme bağlanan ticari teselsül karinesi karşısında ticari borçlara kefaletin müteselsil kefalet olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla olayımızda “müteselsil kefalet” sözcüklerinin kefillerin el yazısı ile yazılmamış olması, kefaletlerinin müteselsil kefalet olarak yorumlanmaması sonucunu doğurmaz."



Örnek kefalet sözleşmesi

"___________ tarafından _________ tarihinden itibaren konut olarak kiralanan __________İstanbul adresindeki mecurun kira sözleşmesi kapsamında Kiracı'nın ____(**)_____ Kefili sıfatıyla sorumlu olduğum azami tutar _________ TL (____________________) ile sınırlıdır. ____(**)_____ kefaletim kira süresi ve takip eden 10 yıl boyunca işbu Sözleşme kapsamında tahakkuk eden tüm alacaklar için geçerlidir. "


(**) El yazısı ile "müteselsil" yazılacak

1.149 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page